Üniversite yerleştirme sonuçlarının açıklanması sürecinde her yıl aynı haberlere rastlarız: Geleceğin meslekleri neler olacak?
Bu haberler yetişkinliği tünelin ucunda bir ışık gibi gören, geleceğin de bir gün geleceği konusunda net bir yargı sahip olmayan şaşkın gençleri ve yetişkinlik bunaltısı ile gençlik idealizmlerini toprağa gömmüş ebeveynleri hedefler. Herkes bir telaşla bu mesleklere yönelir, yeni açılmış bölümlerin kontenjanları doldurulur, önümüzdeki 10 yıl içinde göğüslenecek mezun enflasyonuna bugünden haklı bir yatırım yapılır. (Bkz: 2000’lerdeki Gıda Mühendisleri Enflasyonu)
Ama bir şey fark ettiniz mi? Geçtiğimiz yıllardan itibaren bu haberlere bir yeni başlık eklendi: Yapay zeka hangi mesleklerin yerini alacak? Kara-distopik soslarla bezenmiş bu haberlerde yapay zekanın gelişimi ve günlük kullanımda yaygınlaşması ile hangi mesleklerin tarih sayfasına gömüleceği tartışılıyor çoğunlukla. Oylar genelde İdari İşler, İnsan Kaynakları ve Hukuk alanlarından yana…
Yine de tartışmaya açık bir meslek grubu daha var: Kreatifler! Bu kavram yazarları, editörleri, art direktörleri, tasarımcıları, ressamları, müzisyenleri kısaca bilgi ve deneyimlerini yaratıcıkla harmanlayarak üreten geniş bir kümeyi kapsıyor. Ve bir soruyu da beraberinde getiriyor: Sizce yapay zeka yaratıcı olabilir mi?
En başa dönelim ve soruyu biraz daha sadeleştirerek iyice çetrefilli hale getirelim: Yaratıcılık nedir? Nasıl işler?
Yaratıcılık tanımı için istiyorsanız sözlüğe danışabilirsiniz. Ben, yaratıcı bir birey olarak KENDİ tanımımı yapacağım. Benim yaratıcılık tanımın; Bilineni farklı bir biçim ve özle kendi yaşam deneyim ve pratiğimle harmanlayarak çözüme yönelik yeniden ve yeniden üretme halidir. Ve belki bir çoğunuz kızacak ama öğrenebilir. Yaratıcı bir fikir ortaya koymak doğru soruyu sormak ve zamanla bu yeteneği bir refleksle yetinizle buluşturma halidir. Doğru soruyu sorma işi ise Antik Yunan’dan beri formülüze edilmiştir. Okumak, görmek, deneyimlemek bu sürecin anahtarlarından sadece birkaçı.
Peki yapay zeka yaratıcı olabilir mi? Mikrofonumu muhatabına uzattım ve sordum.
Cevabı çok açık. Yapay zeka modellemeleri büyük miktarda metin verisi kullanılarak önceden eğitilir ve ardından çeşitli metin üretme görevlerinde kullanılabilir hale gelir. Yani datayı sunan insandır.
“Sonuç olarak, yapay zeka belirli alanlarda yaratıcı olabilir ve insanlara yardımcı olabilir, ancak insan yaratıcılığının özgünlük, derin anlam ve duygusal içerik gibi karmaşık boyutlarını tamamen yansıtmak için henüz tamamen yetkin değildir.”
Üzgünüm kara distopyanıza ortak olup clikbait tuzaklarına düşemeyeceğim. Yapay zekayı merak ve iştahla gündelik hayatında kullanan bir kreatif olarak bunu tıpkı daha önceleri ilk aşamada alışmakta zorlandığımız ama sonrasında elimiz ayağımız olan destek – iş geliştirme yazılımlarından bir olarak görüyor ve her gün onunla öğrenmeye devam ediyorum. Konuyla ilgili farklı görüşleriniz varsa ya da beni desteklemek isterseniz memnuniyetle yorumlarınızı bekliyorum.
Korku trenini hep beraber kaçırdıysak gelelim bu yazının püf noktaları bölümüne:
İçerik oluştururken yapay zekayı (ChatGPT) nasıl daha verimli kullanabiliriz?
- Doğru bir hedefle başla: Sorularınızı oluşturmaya başlamadan önce, aklınızda doğru bir hedefe sahip olmak önemli. Ne tür bir içerik oluşturmak istiyorsunuz? Makale yazmak, ürün açıklamaları oluşturmak veya sosyal medya yayınları oluşturmak mı istiyor musunuz? Doğru bir hedefe sahip olmak, istenen sonucu elde edebileceğiniz doğru talimatları oluşturmanıza yardımcı olacaktır.
- Hedef kitleni iyi araştır: Hedef kitlenizi anlamak içerik oluştururken çok önemlidir. Kitlenizin demografilerini, ilgi alanlarını ve dilini incelemek ve bu bilgilerle yapay zekayı beslemek yuvarlak cevaplardan kaçınmanızı sağlayacaktır.
- Konuşma tonunu kullan: Chat-GPT doğal bir konuşmayı taklit etmek için tasarlanmıştır, bu yüzden talimatları oluştururken konuşma tonunu kullanın. Resmi ya da dilsiz bir dil kullanmaktan kaçının ve bunun yerine gerçek bir kişiyle konuşuyor gibi hissettiren daha rastgele, dostça bir ton kullanın.
- Yaratıcı olun ve eğlenin: Deney yapmaktan ve yeni şeyleri denemekten korkmayın. Çeşitli öneriler ve tarzlarla ne kadar çok oynarsanız sonuca ulaşmanız o kadar kolaylaşır ve EVREKA anına hızla varırsınız.
- Geçmişi hatırla ve bağlamı kullan: Chat-GPT bağlamı anlayabiliyor ve bu nedenle taleplerinize şimdiye kadar gerçekleşen sohbetle uyumlu bir şekilde yanıt verebiliyor. Bu nedenle, talimatlarınızın ve cevapların bağlamını düşünmek ve bu bilgiyi konuşmayı doğal bir şekilde yönlendirmek için kullanmak önemlidir.
- İsteklerinizde spesifik olun : İstekleriniz ne kadar spesifik olursa, istediğiniz içerik türünü elde etme olasılığınız o kadar artar. Chat-GPT’nin oluşturmak istediğiniz içeriğin uzunluğu, tonu ve tarzı hakkında spesifik olun.
- Uygun dil kullan: İsteklerinizi oluştururken uygun dil kullandığınızdan emin olun. Olumsuz ya da ayrımcılıklı bir dil kullanmaktan kaçının ve bunun yerine okuyucuya rahat hissettiren kapsamlı ve saygılı bir dili kullanın.
- Önce Türkçe! Dilbilgisini doğru kullan: Chat-GPT büyük bir metin veritabanında eğitim görüyor ve doğru cümle ve dilbilgisini anlayabiliyor. İsteklerinizde doğru cümleler ve dilbilgisi kullanarak, Chat-GPT’nin net ve kolay okunabilen içeriği oluşturmasına yardımcı olabilirsiniz.
- İçeriğin uzunluğuna dikkat edin: Chat-GPT kısa cümlelerden uzun makalelere kadar geniş bir içerik yelpazesi oluşturabilir. Oluşturmak istediğiniz içeriğin uzunluğuna dikkat edin ve buna göre talimatlar verin.
Son söz niyetine yine en yakın arkadaşımdan bir alıntı yapmak istiyorum: İnsan dokunuşunu eklemeyi unutmayın!
Yaratıcılara ve yeni yollar aramaktan korkmayanlara sevgilerle!