Bütün dünyanın bir gecede pembeye boyanacağını söyleselerdi inanmazdık değil mi? İnanılmaz ama pazarlamanın pembe çığı üzerimize öyle bir geldi ki en Bratzciler bile kendini bu pembe dalgaya katılır buldu.
Geçtiğimiz hafta vizyona giren Barbie filmi ile Hollywood kan tazelerken pazarlamacılar ellerine defterlerini aldı ve küresel kampanyanın öğretilerini kenara not etti. Biz de bu pembe çılgınlıktan payımıza düşenleri sizin için bir araya topladık.
Barbie çılgınlığı ve pazarlamacının not defteri: Ne yapmalı?
Düşündüğünüz gibi değil! Yeni ve özgün!
Barbie, Kuzey Amerika’da 165 milyon dolar ve dünya çapında etkileyici 337 milyon dolarlık bir gişe başarısı elde etti. Bu hafta sonu, 80.5 milyon dolarla açılış yapan “Oppenheimer” ile pandemi döneminin en yüksek gişe geliri elde eden ve aynı zamanda tarihin dördüncü en büyük açılış hafta sonuydu. Kutulara hapsolmuş bebeklerin dünyasını bu kadar ilgi çekici kılan neydi peki? Greta Gerwig’in bu pamuk şeker dünyasına alternatif yorumu ve özgün bakış açısı daha gösterime girmeden dünya çağında yankı uyandırdı.
Zamanlama, her şeyden önemli!
İlk kıvılcım 2022’deki CinemaCon’da parladı. Barbie’nin Corvette’indeki görüntüsünü Barbieland’de yayınlandı. Warner Bross Pazarlama departmanının bu dahice zamanlaması, filmin kendi başına bir fenomone dönüşmesini sağladı. Bir ay kadar sonra, Santa Monica’da çekimler sürerken insanlar oyuncuları renkli Dayglow kıyafetleriyle sahilde fotoğraflayarak sosyal medyada paylaşıyorlardı bile.
Markanın kalbini bul! O kalp; PEMBE
Barbie ile birlikte anılan Pembe başlı başına bir karaktere büründürüldü. Modanın her alanına yerleştiği gibi kadın gücünü simgeleyen bir alt metinle dünyanın her yerinde kadınların kendilerini özgürce ifade etme biçimine dönüştü. Viral bir pembe nehir olarak gelenekselden dijitale medyanın her alanına aktı.
Öyle ki pembe bir gün batımı fotoğrafı ile bir kullanıcı şu yorumu paylaştı: Teşekkürler Warner Bross!
Kitlene güven, kitleni harekete geçir!
Barbie çılgınlığının en büyük elementi şüphesiz ki dijital platform kullanıcıları. Akımları dönüştürüp, yeniden ve yeniden ür4etip her gün gönüllü olarak oluşturdukları içeriklerle filmi bir kültürel fenomene dönüştürdüler. Elbette bunda şu şahane sloganın etkisi büyüktü: “Barbie’yi seviyorsanız, Barbie’den nefret ediyorsanız, bu film sizin için”
Böylece her izleyici kollektif bir deneyimin parçasına dönüştü.
İş birliklerini doğru kurgula!
Crocs, Progressive Insurance, Flo ve bir çok marka ile yapılan lisans anlaşmalarının yanı sıra moda dünyası bu akımın doğal parçası haline geldi. Üstelik non-franchise bir film olmasına rağmen. Ancak iş birlikleri moda sektörü ile sınırlı kalmadı. Airbnb üzerinden kiralanan Malibu Barbie Dreamhouse kiralama ile deneyim pazarlaması da unutulmadı.
Barbie çılgınlığı bir müddet daha sürecek gibi. Süper kahramanlara ve klasik pazarlama tekniklerine sıkışmış Hollywood’a pembe bir kan olan bu çılgınlığı takip ediyor yine de gönlüm geçeni söylemeden edemiyorum: Bratz’in hakkını yedirmeyelim!