“Dezenformasyon nedir” sorusunun yanıtını aradığımızda, ilk olarak TDK’nin sözlüğünde “bilgi çarpıtma” tanımını görüyoruz. Hâlbu ki mesele bu kadar basit değil.
Yanlış bilginin nasıl yayıldığına ilişkin Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) tarafından yapılan ve Science Dergisi’nde yayınlanan yeni araştırma, yanlış bilgi içeren tweetlerin insanlara doğru bilgi içeren tweetlerden altı kat daha hızlı ulaştığını ortaya koyuyor. Bilgi kirliliğini önlemek amacıyla oluşturulan yapay zeka girişimlerinden istenilen etki maalesef alınamadı. 2021 ocak ayında Twitter’ın duyurduğu Birdwatch isimli uygulamada ise bu sefer farklı bir yola gidilmiş. 1 yıla aşkın süredir ABD’de deneme aşamasında olan bu uygulama yapay zeka odaklı olup topluluklar tarafından yönetiliyor.
İşleyişinden en temel özellikleriyle bahsetmemiz gerekirse: kullanıcılar Birdwatch özelliğini aktif ettiği takdirde, diğer kullanıcılara kendi içeriği hakkında kanıtlanmış bilgiyi öne çıkarma hakkı tanıyor. Örneğin, “Kediler uçabilir.” yazıp tweetlediniz. Kullanıcılar dilediği durumda bunun yanlış olduğunu destekleyen bilgilerle ispatlayabilir. Yanıltıcı olan bu bilginin belirtilen doğrusu siz ve diğer tüm kullanıcılar tarafından görüntülenebilir. Henüz test aşamasında olmasına rağmen bu uygulama aracılığıyla yanlış bilginin yayılmasının %40 oranında azaldığı tespit edilmiştir. İlerleyen zamanda milyarlarca kullanıcıyı etkileyecek olduğunu düşünürsek umut vadettiğini söylemek yanlış olmaz.
Günden güne devletler ve platformlar, bireyleri çevrimiçi davranışlarından biraz daha fazla sorumluluk almaya itiyor. Paylaştığı içerikler sebebiyle ağır hukuki yaptırımlara uğrayan insanların haberlerini elbette görmüşsünüzdür. Bu baskı ortamında özgürlüklerinin elinden alındığını düşünen bireyler oldukça fazla. Dezenformasyona uğramadığımız, fikrimizi özgürce beyan edebileceğimiz günler için yasal alt yapıların geliştirilmesine ve tabii ki sorunsuz işleyen adalet sistemine ihtiyacımız var.