Günümüzde süratlı, fast food yaşam tarzlarımızdan kaynaklı olarak sonuçları çok çabuk görmeyi istiyor, uzayan süreçlere pek de katlanamıyoruz. Bu tavrımız, maalesef ki kitap seçeneklerimize kadar ulaştı.
Kitap okumayı sevsek de bir an önce sonucunu görüp yeni satır adaylarına geçmek istiyoruz değil mi? Aaa merhaba sen de mi? O halde bu önerilerimizi tam da senin için sıralamışız demektir.
İşte seni yormadan bitecek, ama okuduğuna da değecek kitap önerileri!
Stefan Zweig Satranç
Sadece 71 sayfa!
Rastlantı sonucu eline geçirdiği bir kitapla satrancın inceliklerini öğrenerek bu oyunu bir tutkuya dönüştüren ve giderek bu tutku yüzünden beyin hummasına yakalanan Dr. B.’nin başından geçenleri konu ediniyor. Aynı zamanda Nazi döneminin de anlatılıyor olması, kitabın sürükleyici olduğunun bir başka göstergesi.
José Saramago Bilinmeyen Adanın Öyküsü
Sadece 64 sayfa!
(…)ben bilinmeyen adayı bulmak istiyorum, o adaya ayak bastığımda kim olduğumu öğrenmek istiyorum, Bilmiyor musun ki, Kendinden dışarı çıkıp kendine bakmadıkça kim olduğunu asla bilemezsin(…)
Bu satırlar, kendini keşfetmeye çıkmak isteyenlere heyecanlı bir yolun adresini veriyor.
Aynı zamanda Nobel Ödüllü olan bu kitabı okumadan geçme!
Gogol- Palto
Sadece 96 sayfa!
Memur Akaki Akakiyeviç’in çetin bir kışın soğuğundan korunmak için bir paltoya ihtiyaç duyması ile başlayan trajikomik serüveni ele alıyor.
Kitabı bitirdiğinde dünya edebiyatının en önemli eserine eşlik etmiş olmanın keyfine varacaksın.
Antoine de Saint-Exupery Küçük Prens
Sadece 112 sayfa!
Küçük Prens’i hala tanımıyorsan tanışmaya davet ediyoruz. Kitap, nasıl iyi bir insan olunur sorusuna verdiği renkli, samimi cevaplar ile seni bambaşka bir dünyanın içine çekecek.
Anton Çehov- Vişne Bahçesi
Sadece 96 sayfa!
Kitap ismini okurken yaşadığın lezzeti, kitabın satırlarını okuduğunda da yaşayacaksın. Çehov’un birbirinden özel betimlemeleri ve komik, pişkin, dramatik karakterleri ile tanışarak hayal gücünün sınırlarını genişleteceksin.