Çeşitliliğin ve buna bağlı olarak rekabetin artmasıyla markaların müşterilerin zihinlerinde özel bir yer edinmeleri daha zor bir hal aldı. Bu kadar çeşitliliğin içinde hatırlanabilir olmak, markalar için eskisinden çok daha önemli bir unsur oldu. Ürünü detaylıca araştırma ve diğer markaların ürünleriyle karşılaştırma imkanları müşterilerin bir ürünü satın alıp almamasında, eskiye oranla daha fazla söz hakkı sağlamış oldu. Bu sebeple müşteriler ürünün faydasından çok, içinde bulunduğu muazzam çeşitlilik arasından seçtiği ürünün değerini faydasından ziyade kendisine unutamayacağı bir deneyim yaşatmasında arıyor. Başarılı bir marka iletişimi oluşturmanın en önemli unsurlarından birisi, ihtiyaçlarını ve sorunlarını tespit edebilmek için kullanıcıyı dinlemek, yani müşteri yolculuğuna tanıklık etmektir. Müşteri yolculuğuna dahil olmak için de kullanıcılar ile etkileşim kurmak gerekir. Müşteri etkileşimi oluşturmada kullanılan başarılı yöntemlerden birisi ise deneyimsel pazarlamadır.
Deneyimsel pazarlama, hedef kitleyi pasif bir alıcı olmaktan çıkarıp marka ile etkileşime geçirir; müşterilerin marka ile anlamlı bir bağ kurmasını sağlar. Böylece sadece potansiyel müşterileri marka ile buluşturmakla kalmaz, aynı zamanda tüketicileri markayı tanıtmaya da teşvik eder. Tüketicinin bir ürün ya da hizmeti farklı şekillerde tecrübe etmesini sağlayarak markaya dair bir yaşam deneyimi sunar. Bu dijital pazarlama stratejisi ile müşteri sadakatini oluşturma ve müşteri yaşam boyu değerini (CLV) yani kişinin bir firma için sağlayacağı tüm geliri yükseltme amaçlanır.
Deneyimsel pazarlamanın sunduğu somut deneyimler sayesinde doğrudan satış oranları artarken potansiyel müşterilere de ulaşılır. Yapılan bir araştırmaya göre bir etkinliğe katılan kişilerin %74’ü etkinlikten sonra markaya dair daha olumlu bir algıya sahip oluyor. %70’i ise markanın devamlı müşterisi haline geliyor. Oranlara bakıldığında deneyimsel pazarlamanın dönüş oranlarının oldukça yüksek olduğu söylenebilir. Duygusal deneyim yaşayan kullanıcılar ile marka arasında anlamlı bir bağ oluşur. Bu bağ, müşteri sadakatini kazanmanın da anahtarıdır. Pazarlamanın bir parçası olan sosyal medya aracılığı ile de bu müşteri deneyimi daha geniş kitlelere yayılır. Duygusal bir bağ kurduğu için organik bir şekilde ağızdan ağıza yayılımı gerçekleştiren müşteriler sayesinde marka, pazarlama bütçesinin üzerinde bir dönüşe ulaşır.
Sonuç olarak rekabet ortamında öne çıkmak için tüketicinin markaya karşı kalıcı ve güçlü bir bağ kurmasını sağlamalıyız. Mevcut ve potansiyel müşterilerinizle bu romantik bağı yakalayabilmek için fikir, ön hazırlık, araştırma, teknoloji ve kaynaklar çok önemlidir. Deneyimsel pazarlama gibi alışılmadık bir yöntem seçeceksek, emeğimizin karşılığını almalı; vasat veya ortalama bir deneyim sunmak yerine etkileyici bir deneyim yaşatmalıyız. Müşteri deneyimini arttıracak her türlü proje ve etkinliklere her zaman açık olmak durumundayız.