Üzerinde konuşulmaya başlayan mavi vatan ve dijital vatan kavramlarının işaret ettiği nokta artık ülkenin sadece toprakları değil, içinde ve çevresinde yarattığı tüm değerleri ile bir bütün olduğu. Dijital vatandan kastedilen ise sadece o ülkenin kullanıcıların yarattığı dijital değerler değil, bilginin metalaşması süreci ile birlikte bu değerlerin metaya dönüşümü. Gelin bu yazıyla birlikte Türkiye’nin dijital vatanına bir çerçeve çizmeye çalışalım.
Metaya dönüşen her şey, artık maddi bir değere sahiptir, bu değer aracılığıyla alınıp- satılabilir, çeşitli amaçlar için değiştirilebilir hale gelir. Daha önce burada bir çok yazıda bahsettiğimiz 2014 yılında yaşanan Cambridge Analytica skandalı ile gözle görünür hale gelen ise bu dataların nasıl değiştirilebileceğinin ve bu değişikliğin ülke toplumsallığına nasıl etki edebileceği idi. Önümüzdeki yıllarda çok tartışacağımız dijital vatan kavramı çok geniş bir kavram elbette. Biz bugün Türkiye’nin dijital vatanın sınırlarını çizmeye çalışacağız.
We are social 2021 datalarına göre öOcak 2021 itibariyle 84 milyonluk ülkemizin yüzde 77,3’ünün internet erişimi var ve nüfusun yüzde 70’i yaklaşık 60 milyon insan sosyal medya kullanıcısı. Bu neredeyse interneti olan herkesin sosyal medya kullanıcısı olduğunun göstergesi. Geçen yıldan itibaren internet kullanıcısı sayısının yüzde 11 civarında artığını da söylersek, dijital vatanımız kullanıcı sayısı olarak sınırlarına ulaşmak üzere diyebiliriz.
Dijital vatanımızda günde ortlama 7 Saat 57 dakikayı internette geçiriyoruz. Geçen yıl bu zaman; 7 saat 29 dakikaydı. Sosyal medyada ne kadar zaman geçiriyoruz derseniz 2 saat 57 dakika. Türkiye kullanım süresi olarak genellikle Dünya ortalamasının üstünde kalan bir ülke olarak vatanımızda aktif olarak yer aldığımızı da belirtebiliriz.
Google arama motoru olarak en belirgin giriş kapımız. Neredeyse tekel konumunda diyebiliriz: Yüzde 75 oranında Chrome kullanıyoruz. Geçen sene en çok aradığımız kelimeler sıralamasında -kovid dışında, EBA eğitimleri, altın gibi ekonomiyi ilgilendiren kelimeler ve Trendyol gibi dikey e-ticaret siteleri yer almış. Sosyal ağlara baktığımızda ise geçen senelerden beri sıralamanın değişmediğini görüyoruz. Youtube, Instagram, Whatsapp, Facebook ve Twitter en çok kullanılan sosyal ağlar sıralamasında başı çekiyorlar.
Son olarak bir de dijital vatanımızın ekonomilerinin temel taşını oluşturan e-ticaret harcamalarına bakalım. E-ticaret hacimlerinde 2019 yılında 1,1 milyar doları moda-güzellik kategorisinde harcarken, 2,82 milyar doları elektronik ürünlere, 12,93 milyar doları konaklama dahil turizme ve 1,37 milyar doları oyuncak ve hobi kategorisinde harcadığımızı belirtelim. Kategorilerde en büyük büyümeyi yemek ve kişisel bakım gösterirken; karantinalar ve seyahat kısıtlamaları nedeniyle seyahat ve kiralamalar %53,3 gerileme ile küçülen tek kategori olarak raporda yer alıyor.
Türkiye her alanda çok verimli ve gelişmesi hızlı olan bir ülke, dijital vatanımızın da sınırlarına baktığımızda bu genişliği görebiliyoruz.
Başka yazılarımızda görüşmek üzere…