Bir sabah uyandık ve artık hayatımızda “Dijital Platform” diye bir kavram vardı. Aslında bu süreç tam da böyle olmadı yıllardır zemini yapılan çalışmalar ve pr projelerinin sonucunda pandemi etkisiyle de pik yapan dijital platformlara bir yenisi daha ekleniyor hazırsanız TRTflix iftiharla sunar.
Kısa süre öncesine kadar “Geçen akşam arkadaşlarla sinemada harika bir film izledik.” veya “Pazar günü tiyatroya gidiyorum, oyuna biletim var.” gibi cümleleri gündelik yaşantımızda çok sıradan bir şekilde kullanırdık. Fakat artık yeni normal düzende daha farklı kalıplarımız var. Konumuza gelmeden önce gelin birlikte bu dijital platform kavramını biraz irdeleyelim. Dijital platformların hayatımıza girişi kısa bir zaman önce gerçekleşti. 90’lı yıllarda tek bir özel televizyon kanalı ile başlayan bu yolculuk daha sonra birçok tv kanalını da beraberinde getirdi. O zamanki deyiş ile küçük kara kutu birdenbire en büyük eğlencemiz olup çıktı ve bu hep böyle devam etti. 2000’lı yıllara geldiğimizde, internetin hayatımıza yoğun bir şekilde girmesi ile birlikte televizyon izleyicisi internet yayınlarına büyük ilgi göstermeye başladı. Bunun devamında da çok kısa bir süre içinde yeni bir pazar oluştu. İnsanların, özellikle de gençlerin televizyon yayınlarından uzaklaşması her geçen gün dijital platformlara olan ilgiyi artırdı. Bir anda pek çok diziyi ve filmi dijital platformlar üzerinden izlemeye başladık. Öyle ki pandemi sürecinde monotonlaşan hayatımız elimizden düşürmediğimiz telefon ve elektronik cihazlar ile dijital platformları kullanarak neredeyse eğlenceli hale geldi. Şimdi hazırsak dijital platformların geldiği son noktadayız: “TRT, Netflix’e rakip oluyor!”
Geçtiğimiz günlerde Twitter bir anda şu gündem ile yıkıldı “TRT’nin 2023 yılında Netflix’e alternatif olarak uluslararası bir dijital platform inşa edeceği duyuruldu.” TRT Genel Müdürü Sobacı, 6-11 Mayıs tarihleri arasında düzenlenen Stratcom Youth: Uluslararası Genç İletişimciler Forumu’nda söz aldı. “Dezenformasyon Çağında Kamu Yayıncılığı” konulu konuşması sırasında ise ülkemizde hizmette olan ve önümüzdeki aylarda listeye eklenecek akış platformları hakkında bazı açıklamalarda bulundu. Sobacı’nın aktardığına göre, önümüzdeki yıl, yani 2023 içerisinde TRT, Netflix rakibi yerli platformunu inşa etmeye başlayacak. Hatta aynı yıl içerisinde hizmete girebileceği söyleniyor. Bununla birlikte TRT’nin gençlik platformu kuracağını, filmler ve oyunlara da yatırım yapmaya devam edeceğini söyledi. Sosyal medya ve insanlar üzerindeki etkisi hakkında da konuşan Sobacı şunları söyledi:
“Sosyal medya, bireylerin daha özgür bir şekilde fikirlerini ortaya koyabildiği bir alan olacağı iddia edilirken bir anda yalan haberin, dezenformasyonun mecrası haline geldi. Dijital çağda özgürlük alanı vadederken, kaos, belirsizlik ve abartıdan beslenen bir sosyal medya karşımıza çıktı. Sosyal medya kullanıcılarının yüzde 70’i sosyal medyayı bilgi ve haber kaynağı olarak kullandığını söylüyor. Sosyal medya, bilgi ve haber kaynağı olma işlevi üstlendiği andan itibaren, kaçınılmaz olarak dezenformasyon ve manipülasyonun yoğun bir şekilde yaşandığı alanlar haline dönüştü. Yalan haberin, teyide muhtaç haberin ya da yanıltıcı haberin, görsellerin, herhangi bir kontrol mekanizmasından da geçmeden kesin bilgi etiketiyle paylaşıldığı bir ortam. Sosyal medyanın doğasından kaynaklanan bir özellik belirdi, o da hızla yayılma. Yalan habere hızla yayılma imkanı verdi. Yalan haber bambaşka bir noktaya doğru yürüdü. Sayısız bildirime maruz kaldığımızda, bir olay üzerine düşünme kabiliyetimizi kaybettiğimizde, buna bir dezenformasyon eklendiğinde, sonuçsuz bir sürece gidiyoruz. Bu, bireyi anlamsızlığa iter. Hakikat ile yalanın sınırlarının bulanıklaştığı bir dönem.”
Bu sözleriyle dijital dönüşüm sürecine bomba gibi düşen TRT’nin ilerde neler yapacağı, platforma ne gibi içerikler yükleyeceği ise oldukça merak konusu. Yeni çağa bu şekilde hızla entegre olan TRT’yi kutlarız. Platform gelince detay yazısında görüşmek üzere.