Viral Kampanyaların Gizli Formülü: Son Dönemin Başarılı Örneklerinden Çıkarılacak Dersler

Her gün yüzlerce reklam görüyoruz. Ama içlerinden sadece birkaç tanesi aklımızda kalıyor, paylaşım yapma isteği uyandırıyor ve sosyal medyada bir anda “viral” oluyor. Peki bu kampanyaların sırrı ne? Şans mı, yoksa strateji mi?

Son dönemde öne çıkan birkaç kampanyaya bakınca görüyoruz ki viral olmak bir tesadüf değil, planlı bir tercih. Gelin, markaların nasıl milyonlara ulaşabildiğini birlikte inceleyelim.

Gap x Katseye: Nostaljinin Dansla Buluşması

Geçtiğimiz aylarda Gap, global kız grubu Katseye ile işbirliği yaparak denim odaklı bir kampanya başlattı. Arka planda 2000’lerin efsane şarkısı “Milkshake”, sahnede ise dans eden genç bir grup… Sonuç? TikTok ve Instagram’da milyonlarca paylaşım, binlerce yeniden üretim.

Neden tuttu? Çünkü hem gençlerin enerjisini hem de 2000’ler nostaljisini aynı karede sundu. Gen Z kendini temsil eden ikonları gördü, daha büyük kitleler ise geçmişe duydukları özlemi. Yani farklı kuşakları tek bir kültürel referansta buluşturdu.

Tatilsepeti: Doğru Zaman, Doğru Mesaj

Türkiye’de ise Tatilsepeti’nin yüksek sezonda yaptığı marka bilinirliği kampanyası öne çıktı. Connected TV gibi yeni medya kanallarını kullanan marka, milyonlarca kişiye ulaştı. En önemlisi de sadece erişimle kalmadı; arama hacminde %20 artış sağladı.

Neden tuttu? Çünkü insanlar tam tatil planı yaparken karşılarına çıktı. Yani mesaj doğru zamanda, doğru ruh halinde verilen bir cevap oldu. Ayrıca marka başarısını sadece “gösterim” değil, Brand Lift ve Search Lift gibi metriklerle ölçtü. Bu da kampanyayı kısa vadeli bir parlamadan çıkarıp uzun vadeli marka değerine dönüştürdü.

Bu Kampanyalardan Ne Öğrendik?

 1. Kültürel kodlara dokun:
Nostalji, müzik, trend ya da toplumsal gündem… İnsanların hayatında zaten var olan duygulara temas etmek kampanyanın doğal bir şekilde yayılmasını sağlıyor.

 2. Doğru işbirlikleri seç:
Markayı sahici gösterecek partnerler bulun. Bu bazen bir müzik grubu, bazen de hedef kitlenin güvendiği bir içerik üreticisi olabilir.

 3. Platformun dilini konuş:
TikTok için kısa, enerjik ve eğlenceli içerik üretmek şart. LinkedIn’de ise daha profesyonel, ilham verici bir dil tercih edilmeli.

 4. Katılımı teşvik et:
Challenge, hashtag ya da kullanıcıların kendi versiyonlarını yapabileceği içerikler olmadan viral zincir tamamlanmaz. İnsanlara “sen de bu hikâyenin parçasısın” hissi verin.

 5. Ölç, öğren, optimize et:
Viral olmak tek başına başarı değil. Asıl mesele, bu görünürlüğün markaya ne kattığını görmek. Bunu da doğru metriklerle ölçmek mümkün.

Viral Olmak Sanıldığı Gibi Tesadüf Değil

Gap’in enerjisiyle, Tatilsepeti’nin stratejisiyle gördük ki viral kampanyaların ardında kültürel zekâ, doğru zamanlama ve kullanıcı katılımı var. Markalar için asıl soru şu: “Benim hikâyem insanları paylaşmaya, katılmaya, konuşmaya teşvik ediyor mu?”

Cevap evet ise, viral olmak artık sadece hayal değil, ulaşılabilir bir hedef.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top